Ölmez Ağacın Hikayesi

k49833LQ

Tüm zeytin emekçilerine saygıyla… Ölmez Ağacın Hikayesi

Hiçbir ağaç, insanlık tarihinde zeytin ağacı kadar kutsal kabul edilmemiş ve üstüne bu kadar efsane yaratılmamıştır. Dünya üzerinde yetişen ağaçların ilkidir Zeytin ağacı. Dini kitaplar insanlık için zeytinin önemini vurgularlar. Mitolojik öykülerde zeytin, zeytin ağacı ve zeytinyağı kutsaldır.

Bu kutsal ağaç tüm mitolojilerde ölümsüzlüğün simgesidir. Homeros’a fısıldayan zeytin ağacının dediği gibi ”Herkese aidim ve kimseye ait değilim, siz gelmeden öncede buradaydım, siz gittikten sonrada burada olacağım..”

Hem tabiata hem de insanlığa birçok faydası bulunan zeytin ağaçlarının özelliklerine biraz daha yakından bakalım:

Uygun şartlarda yetiştirilen zeytin ağaçları 5-6 yıl içinde zeytin vermeye başlar. Yaşadıkça en güzel zeytinlerini vermeye devam eden zeytin ağacı asırlarca yaşayabilir. Yaşadıkça da hem çevresindekilerin karnını doyurur, hem tabiata güzellik katar, hem de insanların kalbine barış duygusu aşılar.

Eylül 2013’te hayata veda eden Tuncel Kurtiz en son seslendirdiği ve zeytin emekçilerine ithaf ettiği “Ölmez Ağacının Son İnsanları” başlıklı okumasına Aldoux Huxley’ in sözleriyle başlar “Ben ağaçların hepsini severim ama zeytin ağacı bir başka. Her şeyden önce simgeledikleriyle. Yapraklarıyla barış, altın sarısı yağıyla mutluluktur …” der ve “… kutsal zeytin ağacının meyvesi zeytin, hangi çabalarla hasat edilir. Hangi acılarla, ayazda, yağmurda, hastalıklarla traktör sırtlarında sakatlık ve ölümlerle sonuçlanan kazalar sonrasında toplanır zeytin. O altın renkli kutsal su, kimlerin güçleriyle üretilir ve verilen onca emeğin karşılığı nedir? Yoksulluk mu, hastalık mı, ölüm mü? Bu mu zeytin emekçisinin kaderi?..” diye sorar.

Paranın icadından önce zeytin ağaçlarına ve zeytinyağına sıvı altın denirmiş. Öylesine değerlidir ki zeytin ağacı, hem zeytiniyle hem de yağıyla adeta bir sağlık iksiridir. Tarihte milattan önce 10 binli yıllarda dahi izlerine rastlanan zeytin ağacı, Santorini’den Filistin’e; Sahra’dan Girit’e; Roma’dan Anadolu’ya her medeniyetin tanığı olmuştur. Hazreti Nuh’un gemisine bir kuşun ağzında uzatılan fidandır zeytin ağacı. İnsanlığın yeniden varlık bulmasının sembolüdür. Öyle ki mitolojinin de birçok efsanesinde zeytin ağacına rastlamak mümkündür. Tanrıça İsis, Güneş Tanrısı Amon Ra, Zeus, Apollon, Artemis, Poseidon, Athena… ve daha birçok mitolojik efsanede zeytin ağacına rastlamak mümkündür. Yine birçok sanatçının eserinde şiirden resme zeytin ağacıyla karşılaşıyoruz.

And olsun incire ve zeytine …Tin suresi 1. Ayet

Sözlerin en güzeli, sözlerin en doğrusunda zeytine yemin edilmesi! Aslında her şeyi nasıl da özetliyor: Belki de daha birçok faydası keşfedilecek zeytin ağacının hem kutsal kitaplarda hem de mitolojide böylesine anlatılması elbette onun değerindendir. Peki bizlere ve gelecek nesillere düşen sorumluluk nedir? Elbette zeytin ağaçlarının bizlere geleceğimizin bir emaneti olduğunu hissederek onları korumaktır.

Bir gün bir zeytin bahçesine giderseniz zeytinliklerin size sessizce hoş geldin, dediklerini kalbinizle duyarsınız. Zeytin bahçeleri sizi öyle kucaklar ki tüm dertlerinizi unutup huzur bulursunuz onların yanında. İşte tam da bu coğrafyada, zeytin ağacı yetiştirme ve zeytinyağı üretme işini Balıkesir’in başta Havran, Edremit, Burhaniye, Gömeç ve Ayvalık ilçelerinin yer aldığı Körfez Bölgesinde ve bu bölgeyi çevreleyen Kazdağları eteklerinde yaygın bir şekilde görebiliriz. Dünyanın en güzel zeytinyağlarının üretildiği böylesine güzide bir tabiat bahçesinin tam kalbinde yaşayanlar ne kadar da şanslı.

Madem geldin, uğradın yanıma
yaslan, kavruk gövdem bu.
Yaşım kaç mı? Saymadım ki,
ya da unutmuşum, bağışla.

Bu: bir boşluk: içimde
Yaşamak izi de denir,
Sanki, nice kelebek tozu, içinde.

Çok durdum, hiç gitmedim ben, bu dağ başında
Rüzgâra ağladım bazen,
Bazen derdimin dibini saydım ıssıza.
Yaşlı, durgun bir zeytin oluşuma bakma
Şuramda bir su vardı ve şuramdan
Neşeyle akardı aşağıya.
Ela birini sevdim ben de zamanında.

Kalkıyor musun? Kalk, ama
Kaderinin sesini unutma, gönül gözünün yanına.
Ve sözünün içine çektin madem,
Madem aldın beni rüyana
Bu da benden, dalımdan bir hatıra:
Ayrılığın gümüş bilgisidir o, al
Helalü hoş olsun sana.

Git ve unutma
Ha vardır benim dallarım şimdi
Ha hatıra.

Tüm zeytin emekçilerine saygıyla…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir